BU SAYFADA YER ALAN YAZILARIN HEPSI EN iYi VE EN ANLAMLI YAZILARDIR
Seciniz
YAZILARIMIZ EN KISA ZAMANDA TEKRAR YENILENECEKTIR...
Hepsi birbirinden guzel ve anlamli yazilardir lutfen hepsini okuyunuz...
ilginc ve guzel yazilariniz varsa cutdown@cutdown.8m.net
adresine mail atabilirsiniz
Bilgi Birikimi - Devlet Gibi Adamlar A
Birleşmiş Milletler'in, ülkeleri,
iktisâdi ve sosyal gelişimlerine göre sıralayan raporu dünyanın
zengin ve fakir ülkeleri arasında gitgide artan büyük bir
gelir uçurumu oluştuğuna dikkat çekti. Rapor, dünyadaki
gelir dağılımındaki uçurumun 10 yıl öncesine göre daha da
arttığını belirtirken, zengin ülkelerin daha da zenginleştiğini,
fakir olanların ise daha da fakirleştiğini bildiriyor.
Dünyayı daha âdil bir yer hâline getirmek için âcilen
harekete geçilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini
vurgulayan rapor, mevcut durumu endişe verici buluyor. İşte
rapordan bâzı çarpıcı tespitler:
- Dünyanın en zengin üç insanı olan Bill Gates, Warren
Buffet ve Paul Allen'in toplam geliri, dünyanın az gelişmiş
43 ülkesinin milli gelirinin toplamından daha fazla. Çoğu
Afrika'da bulunan bu ülkelerde toplam 600 milyondan fazla insan
yaşıyor.
- Dünyanın en zengin beş ülkesinin ortalama geliri, dünyanın
en fakir 5 ülkesinin ortalama gelirinden 74 kat daha fazladır.
Kanada, Norveç ve ABD sıralamanın en üstünde yer alırken,
Sierra Leone, Nijer ve Etiyopya en altında yer alıyor.
- Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaşayan % 20'lik nüfusu, dünyanın
toplam gelirinin % 86'sına sâhip.
- Dünyanın en zengin insanları, gelirlerini 4 yıl öncesine
nazaran 2 kattan daha fazla arttırdı.
- Bir Bangladeşlinin bir bilgisayar alabilmesi için başka hiçbir
harcama yapmadan 8 yıl çalışması gerekirken bir Amerikalı'ya
sâdece 1 aylığı yetiyor.
- Kamboçya'da her 100 kişiye bir telefon düşerken Monaco'da
her 100 kişiden 99'unun telefonu bulunuyor.
İlginç Kesitler - Meşhurlardan İncilerB
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde,
eşi:
-Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, demiş. Bir de haklı yere mi öldürülseydim!..
*
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi için
Sheaksper’a gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabı şu olmuş:
-Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye
yapın!..
*
Meşhur bir filozofa:
-Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
fakirsiniz? diye sorulduğunda:
-Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş...
*
Dostlarından biri, Fransız kralı 15. Lui’ ye:
-Majesteleri, demiş. Akıl vergisi almayı hiç düşündünüz
mü? Hiç kimse budalalığı kabul etmeyeceğine göre, herkes böyle
bir vergiyi seve seve öder.
Kral, alaylı alaylı gülerek:
-Hakikaten enteresan bir fikir, cevabını vermiş. Bu buluşunuza
karşılık, sizi 'akıl! vergisi'nden muaf tutuyorum!..
*
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile’ ye hasımlarından
biri:
-Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük
değil mi?
Galile:
-Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük
ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?..
Zengin-fakir ayrımı mezarlıklarda
bile kendini gösterdi. Erzurum'da akıl almaz bir uygulama başlatılarak,
yoksul vatandaşların mezarlarının başına siyah plaka,
zenginlerin ise yeşil ve kırmızı plaka yerleştirildi.
Erzurum Asri Mezarlığı'ndaki mezarların başında yeşil, kırmızı
ve siyah plakalar bulunuyor. Yeşil plaka, satın alınan tek kişilik
mezarlığı, kırmızı plaka satın alınan aile mezarlıklarını,
siyah plaka ise Mezarlık Müdürlüğü'nce fakir olduğu için
ücretsiz hizmet verilerek defnedilen vatandaşların mezarlarını
ifade ediyor.
Mezarlık Müdürlüğü yetkilileri, mezarlık yeri satın
alamayacak kadar fakir kişilerin cenazelerinin bu şekilde
defnedildiğini belirterek, ölen bir kişinin bu hizmetten
yararlanabilmesi için yakınları tarafından muhtarlıktan
yoksul olduğunu gösteren bir belgenin getirilmesi gerektiğini
bilirdi. Acil durumlarda cenazenin bekletilmemesi için öle! n
kişinin defnedildiğini, daha sonra yakınlarından belge
istendiğini kaydeden yetkililer, belediyenin yardım ettiği
yoksul kişilerin belirlenmesi amacıyla mezarlarının başına
siyah plaka takıldığını söyledi.
Hiçbir zaman gönül olanla
iktifa etmedi.
İktifa eden, istemeyen gönül, ölüdür.
Gönül bu; sınır tanımaz!
Yasak bilmez!
Ferman dinlemez!
Osman Yüksel Serdengeçti
***
Korkuyorum
Yağmuru sevdiğini söylüyorsun;
Ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi sevdiğini söylüyorsun;
Ama güneş çıkınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı sevdiğini söylüyorsun;
Ama rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun...
İşte bundan korkuyorum;
Çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun!..
William Sheakspare
***
Yarı dalgalı olmamalı deniz, ya kudurmalı ya durulmalı.
Yarı batmamalı hançer, ya sapına kadar batmalı, ya kınında
durmalı.
Yarı sevmemeli gönül, ya uğrunda ölmeli ya hiç sevmemeli.
Hâşâ zulmetmez kuluna hüdâsı,
herkesin çektiği kendi cezâsı.
***
İş budur, bundan başkası hiçtir.
***
Elimden gideni Süleyman kaptırsaydı; hem Süleyman hem peri
hem Ehrimen ağlardı.
***
Her bir kesin var bir kesi,
Ben bî kesin yok kimsesi,
Ben bî kesin sen ol kesi,
Ey kimsesizler kimsesi.
***
Korkarım ki dertlilere gülenler, meyhânede îmânı
kaybederler.
***
İnsana sadâkat yakışır görse de ikrâh, yardımcısıdır
doğruların Hazret - i Allah.
***
Garip pencerecik,
Küçük daracık,
Dünyâya kapalı,
Allah'a açık
***
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk
sanır.
Birde fikra Titanikteki papagan F
Titaniğin salonlarından
birinde her akşam bir sihirbaz gösteri yapıyormuş. Adam gerçekten
çok ustaymış ama bir sorunu varmış. Salonun bir köşesinde
bulunan papağan, tam ne sihirdir ne
keramet noktasına gelindiğinde sihirbazın hilelerini açıklıyormuş.
'Kartı gömleğinin yeninden içeri attı!' diyormuş örneğin.
Ya da: 'O şapkanın içinde tavşan var.' diye haykırıyormuş
çirkin sesiyle. Sihirbaz fena halde kızıyormuş bu papağana.
Ama papağan kaptanın papağanı olduğundan bir şey yapamıyormuş.
Derken Titanik buzdağına çarpıp batmış, sihirbaz gemiden
kopan bir kapının üzerine çıkarak kurtulmuş. Ertesi sabah
bir de ne görsün: Papağan da aynı kapının üzerinde
sessizce durmuyor mu!
Üç gün üç gece o kapının üzerinde öylece bakışmışlar.
Ne sihirbaz bir şey söylemiş ne de papağan. Ama en sonunda
papağan olmuş konuşan:
'Tamam, pes, gemiye ne yaptığını anlayamadım!'